Anasayfa
Anasayfa
İletişim
İletişim
zayiflama.org facebook'da
zayiflama.org twitter'da
zayiflama.org g+'da
SİTE İÇERİĞİ
Zayıflama
Egzersiz
Hızlı ve Kalıcı Zayıflama
Karbonhidrat
Lahana Çorbası Diyeti
Mide Kelepçesi
Su İçmek ve Zayıflama
Zayıflama Hapı
Zayıflama Önerileri
Zayıflama ve Tiroid
Zayıflamak İstiyorum
Şişmanlık ve Genetik
Diyet
Adet Öncesi Acıkma
Atıştırmaları Önlemek
Az ve Sık Yemek
Bir Haftalık Diyet
Diyet Uzmanı
Gİ Diyeti
Glisemik İndeks Nedir?
Göbek Eriten Diyet
Hashimoto Hastalığı Diyeti
Kolay Diyet
Popüler Diyetler
Şok Diyet
Tatlı Krizi Diyeti
Yeme Tarzını Değiştirin
Yemek Yemenin Kontrolü
Obezite – Şişmanlık Nedenleri
Çocuklarda Şişmanlık
Depresyon, Huzursuzluk, Panik Atak
Duygusal Yeme Nedir?
Endokrin veya Endokrinoloji Nedir?
Gece Yeme Sendromu
Göbek Gizli Şeker Habercisi
Hormonlar ve Etkileri
Metabolik Sendrom
Obezite ve Diyabet
Şişmanlığın Genetik Nedenleri
Şişmanlık ve Guatr
Yağ Hücresi
Endokrinoloji ve Metabolizma
Tiroid
haşimato hastalığı

Zayıflamak İstiyorum

Hızlı kilo verirken altıncı ayda ve birinci yılda boy, ağırlık, vücut kitle indeksi, bel çevresi ölçülmeli ve ne kadar zayıflandığı takip edilmelidir. İlaç alanların daha sıkı takip edilmesi gerekebilir. Diyet yapan kişinin, altı ay-1 yıl içinde ağırlığının %10’nunu kaybetmesi, zayıflama programının iyi gittiğinin bir işaretidir. O zaman bu kiloyu muhafaza etme aşamasına girilir. Risk faktörleri devam ediyorsa yoğun kilo verme programına devam etmelidir.

Kilo verme çabası başarısızlıkla sonuçlanmışsa, bunun nedenlerini değerlendirmek gerekir.

Kilo verememenin nedenleri genellikle şunlardır:

• Fazla yemeye devam etmek
• Hareketi yeterince artırmamak, devamlı oturmak
• Psikolojik olayların araya girmesi
• Ailede diğer kişilerin yardımcı olmaması ve sosyal baskılar
• Depresyon, tıkınırcasına yeme nöbetleri (yeme davranış bozuklukları)
• Tiroid hormon yetmezliği veya başka hormon bozukluğu olması
• Yumurtalarda kist olması (Polikistik over hastalığı)
• Kanda insülin hormonunun yüksekliği ve açlık ataklarının devamı
• Erkeklerde kanda erkeklik hormonu testosteronun azlığı
• Kanda kalsiyum, selenyum ve mağnezyum azlığı
• Öğünleri atlamak
• Yemekleri zamanında yememek
• Az su içmek
• Alkol kullanmaya devam etmek

Yukarıda belirtilen durumlardan birisi sizde varsa ona yönelik girişimde bulunmak gerekir. Bu amaçla bir endokrin uzmanına başvurunuz. Fazla yemek yiyorsanız zayıflayamazsınız. Az yediğiniz halde hiç hareket etmiyorsanız yine problem var demektir. Hareket etmeden zayıflamak mümkün değildir. Psikolojik problemleriniz ve aşırı stres varsa başarısız olma olasılığı yüksektir. Bir psikolog veya psikiyatristten yardım almak ve gevşeme tekniklerini öğrenmek size yardımcı olabilir. Geceleri uyanıyor ve doğru buzdolabına gidip atıştırmalarda bulunuyorsanız kanınızda insülin hormonunda yükseklik olma olasığı vardır. Bunun için uygun ilaçlar almanız ve diyetinizi ayarlamanız gerekir. Bu amaçla bir endokrinoloji uzmanına gitmeniz gerekir.

Kilo veremeyen kişilerin bir kısmında tiroid hormon yetmezliği olabilir. Tiroid hormon yetmezliği kilo vermede zorluk yaratabilir. Önceden tiroit bezi yetmezliği olanlarda (hipotiroidi veya Hashimoto hastalığı gibi) kullandıkları ilaçlar az geliyor olabilir. Bu ilaçların doz ayarlaması için endokrinoloji uzmanı bir doktora başvurmanız gerekir. Kadınlarda menopoz döneminde de kilo vermede bazı sıkıntılar olabilir. Menopozdaki kadınlarda doktorunuz sizin durumunuza göre diyet, ilaç ve egzersiz ayarlaması konusunda yardımcı olabilir. Polikistik over hastalığı olan kadınlarda da bu durum önceden bilinmiyorsa diyet tedavisiyle zayıflamada zorluklar olabilir. Erkeklerde erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron hormonunun kanda az olması da kiloyu artırır ve şişmanalık yapar. Bu eksiklik tedavi ile düzelmez ise kilo vermek çok zordur.

Yukarıda anlattığım nedenler bize zayıflama diyeti veya proğramına başlamadan önce mutlaka bir endokrinoloji uzmanına muayene olmak için gitmeniz gerektiğini gösterir. Herhangi bir hormon bozukluğunun bulunduğu bir durumda bu tetkik ve tedavileri yapmadan hemen diyete başlamak başarısızlıkla sonuçlanır.

Sıklıkla karşılaşılan bir durum ise, belirli bir kilo verdikten sonra, daha fazla kilo verememektir. Bunun nedeni vücudun kendini koruma mekanizmasıdır. Bu koruma mekanizmalarından biri, kalori azalınca tiroid hormonu olan T4’ün T3’e dönüşümünü sağlayan 5’ deiyodinaz enziminin çalışmasında bir yavaşlama olmasıdır. T4 hormonundan T3 hormonu az oluştuğu için, metabolizma biraz yavaşlar ve bu durum da kilo vermeyi önler. Kilo veren kişilerin kanlarındaki T3 isimli tiroid hormonunun azalmasının bir başka nedeni de, insülin direncinin düzelmemesidir. İnsülin hormonunun kanda yüksek olması ve hücrelere kan şekerini sokamaması nedeniyle ortaya çıkan duruma insülin direnci adı verilir.

İnsülin direnci yüksek olan kişilerde, kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) atakları oluşur. Bu durum insanı şekerli şeyler yemeye yöneltiği için zayıflamak mümkün olmaz. Uygun diyete rağmen açlık atakları devam eden kişilerde doktorunuz gerek görürse insülin direncini azaltan acarboz veya metformin gibi ilaçlar bu konuda faydalı olabilir. Kilo vermeyi engelleyen bir diğer hormon, midemizden salgılanan ghrelin isimli hormondur. Kilo vermeye başladıkça kanımızda ghrelin hormonu artmaya başlar ve bizi yemek yemeye yönlendirir. Beyinden salgılanan oreksin isimli hormon da yemek yemeyi artırmaktadır. Leptin isimli hormondaki değişiklikler de kilo vermeyi önlemektedir. Yağ kaybettikçe veya kilo verdikçe, kanımızdaki leptin hormonu düşer. Düşük leptin düzeyleri bu defa beyini uyararak yemek yemeyi artırır. Gördüğünüz üzere vücudumuz salgıladığı hormonlarla, devamlı kilo vermeye karşı direnç gösterir.

Belirli miktarda kilo verildikten sonra, vücut yeni duruma karşı bir denge sağlamaya çalışır ve kilo kaybı azalır, bazen durur. Bu kişiler ümitsizliğe kapılmamalı, sağlıklı beslenme ve egzersize devam etmeli hatta egzersizi biraz daha artırmalıdırlar.

Stres ve depresyon kilo vermeyi engeller. Bu hastaların bir kısmında tıkanırcasına yeme krizleri ve gece atıştırmaları fazla görülür. Beynimizin hipotalamus bölgesinden salgılanan kortikotropin hormonu (CRH) ve böbrek üstü bezinden salgılanan kortizol isimli hormonun stresli kişilerde iyi çalışmadığı saptanmıştır. Bu hormonların bozukluğu ise iştahı artırmakta ve kilo alınmasına neden olmaktadır. Stresli kişilerde artan kortizol hormonu ‘’Konfor Sağlayıcı Gıdalar’’ denilen yüksek yağlı ve şekerli gıdalar yenmesine neden olmaktadır.

Stres ve depresyon yeme bozukluğu olan kişilerde sıklıkla birlikte bulunur. Konfor gıdalarını yani yağlı ve şekerli gıdalar yenince beyindeki stres hormonu CRH azalmakta ve kişiler rahatlamaktadır. Bu kişilerin kanlarında kortizol ve ACTH hormonu biraz fazladır. Kilo alan, fazla yiyen ve depresyonda iken fazla uyuyan kişilerde stres hormonu bozukluğu mevcut demektir. CRH’yi azaltmakk için kısa zaman için bu gıdaları yemek stresi giderir, ancak uzun devam etmesi halinde kilo alımı olmaktadır.

Stresi azatlamak için şunlar yapılabilir:

1-Egzersiz yapınız. Egzersiz stresi giderdiği gibi zayıflamanıza da faydalı olur.
2-Kahvaltı mutlaka yapınız ve öğün atlamadan az yemeye çalışınız.
3-İyi uyku uyuyunuz ve dinlenmek için kendinize zaman ayırınız.
4-İşinizden arta kalan zamanlarda başka işlerle meşgul olmaya çalışınız.
5-Kahve, sigara ve alkolü azaltın
6-B kompleks ve C vitamin desteği alınız.

© 2024 Prof. Dr. Metin ÖZATA
BAĞDAT CADDESİ NO: 168
HUZUR PALAS APT. KAT 2 DAİRE 8
SELAMİÇEŞME - KADIKÖY / İSTANBUL
Tel: (216) 348.65.19 GSM: (530) 264.98.98
Neo Tasarım Hizmetleri